22 Şubat 2012 Çarşamba

Hayatınızın Amacını Bulmak


Dr.Wayne W.Dyer bu belgeselde "Hayatımın amacı ne? Onu nasıl bulabilirim?" diye soran insanlara cevap veriyor. Pek çok insan hayatını direksiyonun başına geçip asla varamayacağı bir yere doğru yolculuk yaparak geçirir. Hırsa yönelik bir seyahate çıkar. İçindeki onu ana rahmine düşüren, orada mükemmel şekilde işleyerek insanlaştıran, muhteşem tanrısallığı unutur.
Egosu ona "Bundan sonrasını biz hallederiz" der ve ekler "Unutma, sen sahip oldukların kadar değerlisin". Oyuncaklarla başlayan bu sahip olma yolculuğu, daha sonra ideal iş, ideal eş, ideal ev, ideal araba şeklinde gelişir durur. Yani aslında sürekli yeni oyuncaklar edinir. Doğal olarak artık şöyle bir yanlış inanç edinmiştir. "Daha fazlasına sahip olmam, daha değerli bir insan olduğumu gösterir". Peki bir gün tüm bu sahip olduklarını kaybedersen geriye ne kalır? Değersizlik, terk edilmişlik, aşağılık duygusu. O zaman sahip olduklarını korumalı, giderek daha bencilleşmeli, yalnızlaşmalı, adeta bir fanusa saklanmalı.
Egonun önemli yanlışlarından biride "Seni sen yapan şey sadece sahip oldukların değil, yaptıklarındır" demesidir. Bu da insanı başarı adını verdiği bir çıkmaz yola sokar. Artık insan olarak değerin, ne kadar şey başardığınla ölçülür. Yani daha çok kazanmak gerek, terfi etmek gerek, elde ettiğim şeye sahip olmaya çalışanlarla mücadele etmek gerek. "Önemli olan bir numara olmak, o zaman herkesle rekabet etmeliyim".
Egonun bir diğer yanlışı "Sen diğer insanların hakkında düşündüklerisin" dir. Diğer insanlar gibi giyinmelisin, yaşamalısın, onların aldıklarını almalısın. Böylece moda denilen şeyin içinde bulursunuz kendinizi ve sürekli tüketmeye başlarsınız.
Egonuzun önemli bir diğer oyunu "Sizi olduğunuz şeye hapsetmeye çalışmasıdır". Örneğin iyi bir anne olmak, iyi bir eş olmak, iyi bir kız olmak bizim toplumuzda kadına örülen en önemli duvarlardır. Elbette bunların hepsi çok kutsal ve önemli değerlerdir. Ancak hiçbiri sizi tek başına tanımlamaz. Dolayısıyla birinden onay almak için değil, sadece öyle mutlu olduğunuz için yaptığınız eylemler ruhunuzu besler ve geliştirir.
Hayatınızın ikisinde şunu fark edebilirsiniz "Siz bir bedenden ibaret değilsiniz, insanlığı deneyimleyen bir Ruh'sunuz. İlahi bir kaynaktan geliyorsunuz ve aslında bu kaynak her yerde. Dolayısıyla her yerdeyse o zaman içinizde de olmalı.  Sizin içinizdeyse, o zaman siz hayatınızda ne eksik diye düşünüyorsanız onunda içinde olmalı. O zaman hayatınızda eksikliğini duyduğunuz şeyle sizin aranızda zaten tanrısal bir kaynak var. Tek yapmanız gereken bu bağı fark edip kendinize doğru akmasını sağlamak".
Hayatınızın bu yeni bölümünde eski alışkanlıklarınızı bırakabilir, eski düşünce yapılarından arınabilirseniz her şeyin uzanabileceğiniz mesafede sizi beklediğini görebilirsiniz. Doğal halinize güvenin, içinizdeki doğallığı yaşayın. Her şeyi kontrol etmeniz gerekmez. Hayat elinizin altından akıp gitmeden, yakalayıp tadını çıkara çıkara yaşayın.
Aşkla kalın,
Kartal ÖZAL
PDR ve Davranış Bilimi Uzmanı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler!...