14 Mart 2012 Çarşamba

“Hayatınızın Amacını Bulmak – 2”


Geçtiğimiz günlerde Dr.Wayne W. Dyer “Hayatınızın Amacını Bulmak ” adlı belgeselinde geçen çok önemli ip uçlarına değinmiştim. Şimdi aşağıda bir kısmına daha yer verdiğim, ilham verici söyleşisinde Dr.Wayne W. Dyer şunlara da değiniyor.
“Hayatınızın ikindisine geldiğinizde, sabah öğrendikleriniz doğruluğunu yitirmiştir”. Artık, onlar doğruymuş gibi hareket edemezsiniz. Egonuzun hayatınızın sabahında, sizi koruma iç güdüsüyle oluşturduğu kalıplar belki o zaman için geçerliydi. Ama hayatınızın ikindisinin kuralları, ihtiyaçları, yaşantısı, gelişimi çok farklı. 
Bizi hayatımızın ikindisine hazırlayacak olan şey varoluşsal doğamızdır. Doğamız, sürekli mücadele halinde olmamızı gerektiren ya da kontrol etmemiz gereken bir şey değildir. Hayatınızın ikindisinde kontrolü ele alması gereken sadece iç sesinizdir. İçinizden gelen bu çağrıya kulak verirseniz, hayatınız farklı bir anlam kazanacaktır. Bu anlamı sadece siz bilebilir ve hissedebilirsiniz. Sizden başka kimsenin anlayamayacağı bir şeydir bu. Seçimlerinizi egonuz doğrultusunda değil de, içinizden gelen sesin doğrultusunda yaptığınızda hayat amacınıza daha çok yaklaşırsınız. Yaklaştıkça gerginliğiniz, korkularınız, kızgınlığınız ve öfkeniz azalır. Kendinizi iyi hissetmeye, bütünü görmeye başlarsınız. 
Eğer seçimlerinizi iç sesiniz yönetmeye başladıysa, artık mutluluk denilen duyguyu daha sık ve kolay yakalarsınız. Elbette etrafınızdaki düzen, sizi dışarıda bırakmamak için çalışacaktır. Ama siz, her geçen an yeni düşünceler, yeni duygular, yeni davranışlarla, hayatınıza farklı bir yön vermeye başlamışsınızdır. Hayatınızın ikindisinde yaptıklarınız, duyduklarınız, hissettikleriniz sizi ne kadar şaşırtıyorsa, bazen öğrendiklerinizi ilk defa duyuyormuş gibi hissediyorsanız, ya da yeni yeni anlamlandırmaya başlamışsanız, bilin ki değişim o kadar yakınınızda. Değişimi gerçekleştirdiğinizde ise kendinizi hayatınızda hiç hissetmediğiniz kadar mutlu ve tatmin olmuş hissedeceksiniz.
Vücudumuz ve ruhumuz bir enstrüman gibidir. Bu enstrüman ile beraber var olmuşuz. Yapmamız gereken şey kendimizi kandırmak değil, bu enstrümanla en güzel besteyi çıkarmaya çalışmak, kendimiz için kendi bestemizi oluşturmaktır. Bu, yaşamı ertelemeden her an keyif veren bir varoluşun hikâyesidir. Bu enstrümanımızı en maksimal düzeyde, en güzel dizaynda, en güzel besteyi yorumlayacak şekilde kullanmalıyız. Süreci olabildiğince içten, kaliteli ve özellikle yaşamı ertelemeden yapmalıyız. Gerçeklerden kaçarak hiçbir yere varamayız. Gerçekten var olmak istiyorsak gerçeklerle yüzleşmeli ve onlarla hesaplaşmalıyız. Bu güce erişmiş olan bireyler hayatta var olmayı anlamlandırmış, sorumluğunu üzerine almış, belirsizlik karşısında o anı ve süreci yaşamış, ölümü kabullenmiş, kendi bestesini kendisi için icra eden bir oluş içindedir. Bu da bireye mutlak hazzı, mutlak keyfi yaşatmaktadır. Müziğiniz hala içinizdeyken, hedeflerinizi ve hayat amacınızı keşfetmek istiyorsanız, kalbinizdeki müziğe kulak verin ve her notasını hayatınıza yansıtın.
Var olmaktan daha güzel ne var!
Aşkla kalın,                              
PDR ve Davranış Bilimi Uzmanı
Kartal ÖZAL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler!...