23 Mart 2012 Cuma

Nazar, Enerji, Güç, Şifa ve Bolluk-Bereket için Gerçek Kuvars alın!...


Cumartesi günü engelliler yararına bir seminer vermek için Lefkoşa’daydım. Pazartesi günü Girne’de bir doğal taş dükkanına girdik, eşim birkaç taş aldı ve bende hayatımda ilk defa kendim için birkaç taş satın aldım. Kaderin kırmızı ipi eşimin aldığı küçük bir bilekliği düşürmesini sağladı. Bunun üzerine Nişantaşı’nda Pasaj 73 de olduğunu duyduğum Doğal Taş dükkanına doğru çekildim. Doğal Taş ve özellikle Kuvarsa ömrünü adamış, Türkiye’nin her yanını gezerek taşları toplayıp işleyen, sevgili Ş.Erhan Köksal’la bir süredir tanışmak istiyordum. Dükkan ve elbette Erhan bey girer girmez enerjinizi değiştiriyor. Sizi taş dünyasına doğru ucu bucağı belirsiz bir yolculuğa çıkarıyor. Erhan bey, bir ara “Hepsinin üzerinde kalın kabuklar var. İnsanlar dışarıdan bakınca onu görüyor ve yanlarından geçip gidiyorlar. Ben sizin insanlara yaptığınız gibi, taşın içine bakıp içindeki güzelliği dışarıya çıkarıyorum. Bir nevi taş bilimcisiyim” diyince tamda neden buluşmamız gerektiğini anladık. Taşlar üzerine iki saat süren bir sohbetten sonra yepyeni bir farkındalıklarla ayrıldım dükkandan. Bu farkındalığın bir miktarını onunda iznini alarak sizinle paylaşmak istiyorum.
“Dünyada bilinen süs taşı sayısı 200 civarında. Bunlardan 40-50 tanesi çok bilinen süs taşlarıdır, ama enerji taşlarının kralı Beyaz Kristal Kuvarstır” diyor Erhan bey. “Çünkü beyaz kristal kuvars gök kuşağındaki tüm renklere sahiptir ve çok kolay bulunur. Kuvars trigonaldir. Yani üçgen ve pramitlerden oluşur. Bu sayede kaynaktan gelen enerjiyi toplayabilme, depolayabilme ve dağıtabilme özelliği taşır. Yaydığı enerji insanların yaşam enerjisinin frekansına eşittir. Ayrıca kuvars programlanabilme özelliğine sahip tek taş grubudur. Tarih boyunca tüm dinler ve şifacılar kuvarsa kutsallık atfederek kullanmışlardır. Bunun sebebi “tefekkür” dür. Tefekkür, eserinden yarattıklarından Allah’a ulaşmaktır.” diye de ekliyor.
Kuvars grubundan olan taşlardan bazıları şunlarmış;
Agat (akik): Sadece akik kuvarsın bile yüzlerce farklı çeşidi varmış. Kan dolaşımı ve tansiyonu dengelediğine inanılıyor.
Amatist: Ruhsal gelişim içinmiş. Halk arasında büyüye karşı koruduğuna inanılırmış. Mor rengi altıncı çarka olan 3.göz çakrası ve yedinci çarka olan tepe çakrasına denk gelir.  Kara sevda ve tutkuların şifası olarak da görülüyormuş.
Krizoprast: Sinirsel gerilimleri alırmış. Neşe ve huzur verdiğine inanılıyor. Kalple ilgili sorunlarda kullanılıyormuş. Dördüncü çarka olan kalp çakrasına denk geliyor.
Mavi kalsedon: Troid ve metabolizma dengelediğine inanılıyor. Kendini ifade etmeyi kolaylaştırıyormuş. Mavi rengi beşinci çarka olan boğaz çakrasına denk gelir.  
Obsidyen: Özellikle çok hassas kişilere karşı koruyucu etkileri varmış. Negatif durumları yok edici olduğuna inanılıyormuş. Kabus görme, gelecek korkusu ve ümitsizlik için kullanılıyor.                                              
Opal: Ümidin sembolüdür. Opal taşıyan insanın görünmez olduğuna inanılır. Amatist gibi altıncı çarka olan 3.göz çakrası ve yedinci çarka olan tepe çakrasına denk geliyormuş.
Pembe kuvars: Stres giderici olup, hata duygularını, korkuyu ve öfkeyi azaltır. Huzur ve duygu yüklüdür.       
Kristal kuvars: Terapi kürlerinin en önemlilerindendir. Zihinsel, bedensel ve ruhsal enerjiyi artırır. Ortamdaki tüm negatif olumsuzlukları iter. Meditasyon için çok uygundur.    
Sitrin kuvars: Vücudumuzun tüm dokuları ile etkileşerek güçlendirir. Cilde serinlik ve tazelik verir. İçimizdeki gücün sembolüdür. Aşk ve zenginlik sağlar. Sitrini ucu aşağı gelecek şekilde boynunuzda taşımanız gerekmektedir. Bu size güven ve evrensel güç sağlar. Bir diğer adı da Tüccar Taşı olan Sitrini, inanan kişiler kasalarına koyarlarmış. Bunun nedeni onların parasal güçlerini arttırdıklarına inancıdır. Mavi rengi ikinci ve üçüncü çarkalara denk gelir.      
“Taşları bir heykeltıraş gibi işlemek, şeklini değiştirmek, takı veya obje yapmak enerjilerini bozmaz” diyor Erhan bey. Ama bileklik, kolye vb takılarda kullanılan çoğu taşın eritilerek döküldüğünü, asitle yıkandığını, sıkıştırılıp fırınlandığını, dolayısıyla da içlerindeki asılardır birikmiş enerjinin yok edildiğini eklemeden duramıyor. Görsel olarak uyum içinde olan o mükemmelliklerinin altında adeta içlerinin boşaltılmış olduğunu belirtiyor. Onun önerisi yaşam alanlarınızı kuvarsı, hangi renkte olursa olsun mutlaka sokmanız. Boyutu da çok fark etmez diyor. Önemli olan sizin ona yüklediğiniz anlam ve manayı size hatırlatacak bir yere koymanız ve enerjisine kendinizi bırakmanız. Bu arada tek bir taş olursa çeşitli şekillerde temizlenebilir, ama en kolayı direk suyun altında birkaç saniye tutmakmış. Ama anahtarlık veya kolyede yan yana 6-7 tanesini bir arada kullanıyorsanız onlar birbirlerini temizlerlermiş. Dükkandan çıktığımda artık benimde bütün kuvars ailesinin reisi olan bir kristal kuvarsım olmuştu. Artık dağlık alanlarda veya deniz kıyısında gezerken etrafıma daha dikkatli gözlerle bakacağım.                                                                                                   
Aşkla kalın,                                                                                                                            
Kartal ÖZAL                                                                                                                               
PDR ve Davranış Bilimi Uzmanı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler!...