2 Mayıs 2012 Çarşamba

Bakış Açını Değiştir, Hayatın Değişsin!...


Sevgili dostlar, aşağıda başına gelenlere olumlu ve olumsuz bakış açısı ile yaklaşan bir erkeğin, iki farklı versiyonda düzenlenmiş kısa hikayesi var. Koyu bölümler özellikle bakış açılarını vurgulamak üzere seçilmiştir. Bu hikayeyi eril güç ve başarı üzerine kurguladım, belki yakında dişil güç ve aşk üzerine yeni bir versiyonda hazırlarım.Haydi başlayalım!...
Bir erkek uyandı soğuk bir kış günü yatağında, pencereye vuran yağmurun sesiyle. “Lanet olsun” dedi yağmuru görünce. Son bir hafta ara vermeden yağıyordu yağmur. “Yağmurdan nefret ediyorum” diye geçirdi içinden. “Onun” için çok “kritik” bir gündü bugün. “Hayatındaki her şey pamuk ipliğine bağlı görünüyordu” ve “bugün o ipin kopması an meselesiydi”.
 “Eğer bugün şirkette bir yapılanma olur ve beni işten çıkarırlarsa, hayatımdaki her şeyi kaybederim”. “Yavaşça” kalktı yatağından. “Umarım bir aksilik çıkmaz” diye geçirdi içinden, dolabındaki tek temiz takımı giyinirken. Köşedeki simitçiden bir simit alıp, yaklaşan taksiye durması için el salladı. Durmak için hızla frene basıp kenara doğru yaklaşan taksinin, kaldırımın yanındaki su birikintisine girdiğini gördüğünde, kaçmak için artık çok geçti. “Hay aksi” diye geçirdi yine içinden, “Bugün bütün aksilikler beni buluyor”. Kızgınlıkla söylendiğini gören taksicide “basıp gaza gidince”, “okkalı bir küfür salladı arkasından”. Bu yağmurda “beklemek zorundaydı”.
Normal dedi, “bende bu talih varken fırın açsam millet ekmek yemez”. İş yerine vardığında “oldukça gecikmişti”. “Moralsiz, halsiz tavrı” toplantıya giren genel müdürün gözüne takıldı. İçerideki ilk sözü şu oldu genel müdürün; “Arkadaşlar, sıkıntılı günlerden geçiyoruz. Bu iş yeri içerideki hayata küsmüş, halsiz ve mutsuz insanlarla bu krizi atlatamaz”. Akşam olduğunda “işsizler kervanına katılmış”, yakındaki bir barda “ne kadar talihsiz olduğunu” düşünüyordu.
Aynı gün, aynı şehrin, aynı yerinde, aynı evin, aynı odasında ama bambaşka bir evrende;
Bir erkek uyandı soğuk bir kış günü yatağında, pencereye vuran yağmurun sesiyle. “Rahmet yağıyor” dedi yağmuru görünce. Son bir hafta ara vermeden yağıyordu yağmur. “Yağmuru çok seviyorum” diye geçirdi içinden. “Şirketteki herkes” için çok “kritik” bir gündü bugün. “Birçok insanın hayatındaki her şey pamuk ipliğine bağlı görünüyordu” ve “ama her kriz içinde yeni bir fırsat taşır” diye düşündü ve “bugün o fırsatla karşılaşması an meselesiydi”.
Eğer bugün şirkette bir yapılanma olur ve beni terfi ettirirlerse, hayatımdaki her şey çok daha çoğalır”. “Hızla” kalktı yatağından. “Biliyorum, her şey çok güzel olacak” diye geçirdi içinden, dolabındaki tek temiz takımı giyinirken. Köşedeki simitçiden bir simit alıp, yaklaşan taksiye durması için el salladı. Durmak için hızla frene basıp kenara doğru yaklaşan taksinin, kaldırımın yanındaki su birikintisine girdiğini gördüğünde, kaçmak için artık çok geçti. “Hay Allah” diye geçirdi yine içinden, “Bugün bereket hep beni buluyor”. Gülümsediğini gören taksicide “özür dileyerek şirkete getirip parada almayınca”, “hakkını helal et diye seslendi arkasından”. Bu yağmurda  “erken gelmişti”.
Normal dedi, “bende bu talih varken hava satsam millet kuyruğa girer”. İş yerine vardığında “oldukça erkendi”. “Moralli, enerjik tavrı” toplantıya giren genel müdürün gözüne takıldı. İçerideki ilk sözü şu oldu genel müdürün; “Arkadaşlar, sıkıntılı günlerden geçiyoruz. Bu iş yeri ancak içerideki hayatla barışık, enerjik ve mutlu insanlarla bu krizi atlatabilir”. Akşam olduğunda “müdürler kervanına katılmış”, yakındaki bir barda “ne kadar talihli olduğunu” düşünüyordu.
Siz hangi evrende yaşayan versiyonsunuz? Başına gelen her şeye negatif ve karamsar bakan, kendini kaderin mahkumu kabul eden versiyon musunuz? Yoksa her negatif şeyde bile iyiyi ve güzeli fark eden, kaderin mahkumu olmak yerine kaderini yönlendiren, hayata şükretmeyi, teşekkür etmeyi seçen versiyon musunuz?
Aşkla kalın,
Kartal ÖZAL
PDR/Davranış Bilimi Uzmanı

1 yorum:

  1. harikaaaaaaaaaaaaaaa :)
    Çok teşekkür ederim bu güzel bakış açısı için içim açıldı

    YanıtlaSil

Yorumunuz için teşekkürler!...