27 Ocak 2014 Pazartesi

Artemis: Yerinden edilmiş Tanrıça

Her kadın bir Tanrıça’dır aslında. Tanrıçadır da ruhunun derinliklerinde hangisinin izlerini taşıyordur? Bu yazı dizisinde ayrı ayrı Tanrıça arketiplerinin kadınların kişiliklerine nasıl yansıdığını anlatmaya çalışacağım. İlk olarak babası Zeus’tan armağan olarak “Işık getirme görevi” ni isteyen, ismi “bakana gerçeği yansıtan su” anlamına gelen Artemis’le başlamak istedim. Artemis kadını, ruhunun derinliklerinde yabani hayatın, vahşi doğanın tanrıçası olduğunu bilen, ancak orada gerçek anlamda huzur bulduğundan sık sık şehir yaşamından kaçarak trekking, scuba vb doğa sporlarına vakit ayıran kadındır. O şehir yaşamında kendini asla evinde hissetmez. Bu nedenle bu uygar dünyayla sadece yüzeysel olarak ilgilenir. Hala bir facebook sayfası bile olmayabilir mesela. Olsa bile büyük olasılıkla aktif kullanmıyordur. Gardrobunda döpyesler, sofistik elbiselerde bulamazsınız onun. Giysileri onun için hiçbir zaman bir statü göstergesi olmamıştır. Çok seksi olmaması şartıyla kendini rahat hissettirecek her şeyi giyebilir.

Artemis kadını, fiziksel olarak erkek çocuklarına özgü bir enerjiye sahiptir. Birçok erkekten uzun mesafeleri yürüyebilir veya ağır yüklerin altına kolayca girebilir. Dolayısıyla aslında hayatta ancak kendi kadar aktif olan bir erkekle mutlu olarak yaşayabilir. Çünkü onun için özelliklede bir erkeğe kendini bırakmak çok zordur. Kendi becerilerine o kadar güvenir ki, bu nedenle hayatının büyük kısmını yalnız geçirmek zorunda kalır. Bir başkasına, hele de bir erkeğe güvenmek onun içinde, hayatına giren kişi içinde zorlu bir sınavdır. Bu süreci mümkün olduğunca baltalamak ve tekrar yalnız kalabilmek için neredeyse çaba harcar. Sevgisini hayvanlara aktarır. Özellikle yavru hayvanlara karşı müthiş bir zaafı vardır. Doğasında onların koruyuculuğunu yapmak olduğundan, bazen yalnızlığını onlarla yenmeye çalışır.

Artemis kadınını küçükken fark etmek çok daha kolaydır. Öğretmenleri onu huysuz, sıkılgan, düşük kapasiteli olarak tanımlarlar. Bu çocuğun başka bir yerde olmayı istediği aşikardır. Her türlü fiziksel aktivite ve doğa yürüyüşü, aşırı disiplin içermediği sürece mükemmel derecede ilgisini çeker. Kız kardeşi Athena nasıl erkekler kadar akıllı ve bilge olmaya çalışıyorsa, Artemis kadını da erkekler kadar güçlü olmaya çalışır. Athena ne kadar zihnine sığınıyorsa, Artemis o kadar bedenine sığınır.

Şehirde kendisini kırgın, kızgın, agresif, adeta kapana sıkışmış hisseden Artemis kadını kendisini ne kadar silik, sinik ve değersiz hissediyorsa, aynı Artemis kadını doğada kendini tam bir şaman veya bilge bir kadın gibi hissederek herkese rehberlik edebilir. Bazen bir yürüyüşte, sosyal hayattan tanıdığınızı sandığınız birinin içinde saklı tuttuğu Artemis kadınını serbest bıraktığını görebilirsiniz mesela. Sonra da nasıl farklı tanıdığınıza şaşarsınız.

İçinizde yerinden edilmiş bir Artemis kadını taşıyorsanız, lütfen ve acilen onu doğaya bırakın. Doğada geçen kısa bir yalnızlıktan sonra içinizde uyanan bilgeliğe inanamayacaksınız.

Sevgiyle ve aşkla kalın,
PDR ve Davranış Bilimi Uzmanı
Kartal ÖZAL