11 Nisan 2012 Çarşamba

Hayat Ağacı Sembolü ve Kutsal Kabul Edilen Ağaçlar


Öteden beri ağaçlar yaşam, ölüm ve yenilenmenin güçlü sembolleri olmuş, bazıları da kutsal sayılmıştır. Bereket, bilgi, koruma ve yaratıcılıkla özdeşleştirilmişlerdir. Besleyicilikleri ve koruyuculukları ile Toprak ana’yı temsil ederler. Ebedi yaşam – ölüm döngüsünün ve izini halkalar halinde gövdelerine işleyen zamanın doğal anıtları gibidirler. Kökleri yerdeyken göklere yükselişleriyle Cennet, Yeryüzü ve Evren ile yaratılış sembolü bereket getiren suları birbirine bağlarlar.
Kozmik Ağaçlar
Kozmik ya da dünya ağacı pek çok kültürde görülmektedir ve dinamik yaşam gücünü temsil eder. Kozmik ağaç, öte alem,  yeryüzü ve cenneti birleştirerek ekseni sayıldığı bölgede özellikle önemli bir ağaçtır. Çoğu kültüre göre bu ağaç Cennette ya da kutsal bir dağın doruğunda yetişir.  Üst dallarında göksel habercileri temsil eden kuşlar olabilir, dibinde çöreklenmiş yılansa topraktan çekilen yaratıcı enerjiyi ifade eder.
Hayat Ağacı
Cennette büyüyen Hayat Ağacı ölümsüzlüğü ve bir döngünün başıyla sonunu temsil eder ve kozmik ağaçların başka yönüdür. Nemli ölüler diyarındaki kökleri, ölümlüler alemindeki gövdesi ve göklere yükselen yapraklarıyla büyüme, ölüm ve yeniden hayat bulmayı, dolayısıyla da ölümsüzlüğü simgeler. Hayat Ağacı içlerinde Eski Sümer, Hindistan, Çin ve Japonya’nın da olduğu pek çok kültürde bilinir. İlk zamanlardan beri besin kaynağı olan incir Asya, Okyanusya ve Mısır’ın kimi bölgelerinde Hayat Ağacı olarak kabul edilir. Doğurganlık, bolluk ve barışı simgeler.
Bilgi Ağacı
Yahudi – Hıristiyan geleneğindeki Bilgi Ağacı iyi ile kötüyü bir araya getirişiyle çift yönlüdür ve insanların kovulabileceği cennetsi hali temsil eder. Bilgi ağacının dibindeki yılan baştan çıkarıcılığı, üzerindeki meyveler ise insanoğluna yasaklanan bilgiyi temsil eder.
Sefirot Ağacı
Bir Yahudi Kabala sembolüdür ve çoğunlukla mistisizmle ilişkilidir. Tersine çevrilmiş ağaç, kökleriyle Cennetten ruhsal destek alarak dallarıyla bunu yeryüzüne yayan bir kozmik ağaçtır.
Birçok ağaca isnat edilen birçok sembol vardır. Burada semboller kitabından kısa bir seçkiyle kutsal kabul edilenlerine yer verdim. Yakında Şeftali, Zeytin, Palmiye, Akasya, Defne, Ihlamur, Söğüt, Çam, Noel Ağacı, Kayın, Ilgın, Dut vb birkaç ağacı ve özellikle onlara yüklenen anlamlarını sizlerle paylaşacağım. Çok ilginizi çekeceğinden eminim.
Aşkla kalın,
Kartal ÖZAL

5 Nisan 2012 Perşembe

Renklerin sembolik anlamları nelerdir?


Renklerin sembolik anlamları nelerdir?
Her kültürde insanlar renklere duygusal olarak tepki vermekteler. Yaptıkları deneylerde bilim adamları kırmızı, sarı, turuncu gibi “sıcak” renklerin uyarıcı, mavi, çivid mavisi vemor gibi “soğuk” renklerin yatıştırıcı etki gösterdiğini araştırmalarında saptamışlar. Renklerin yorumları kültürden kültüre değişim gösterse de insanlığın kullandığı en önemli evrensel sembollerden biridir. Gelelim birkaç başlıkla renklerin hangi sembollerde kullanıldığına.
Kırmızı: Renklerin en sıcağı olan kırmızı en çok anlam yüklenen renklerdendir. Aşk ve tutkunun olduğu kadar, saldırganlık ve savaşın, iyi talihin olduğu kadar tehlikenin, bereketin ama aynı zamanda cehennem ateşinin sembolü olarak kabul edilir. Duygusal olarak harekete geçirici olmasına rağmen, örneğin trafikte durmanın sembolü olarak kullanılır. Hindistan, Çin ve Japonya’da gelinler kırmızı giyer. Mitolojide doğurganlık ve yeniden doğuşun sembolüdür. Beşeri potansiyelimiz, temel yaşamsal ihtiyaçlarımız, ilkel ya da içgüdüsel yönlerimizle ilgili Kök çakranın rengidir.
Turuncu: Kırmızı ve sarının karışımı olan turuncu bu renklerin sembolik anlamlarının bazılarını paylaşır. Kırmızının tutkusuyla sarının ruhaniliği arasında bir denge olabileceği gibi iki uca da meyledebilir. Lüks ve görkem kadar, dünyevi zevklerden vazgeçiş anlamına da gelebilir. Roma’da gelinler turuncu giyerek evliliklerinin kalıcı olacağını vurgularlardı. Kırmızımsı turuncu Lal taşı sadakatin simgesidir. Bedendeki şuursuz faaliyetler, cinsel dürtüler ve otomatik güdüsel ilişkilerle ilgili olan karın çakrasının rengidir.
Sarı: Altın, parlaklık, aydınlanma ve güneşle özdeşleştirilir. Çoğu bahar çiçeği sarı olduğundan taze hayatla da ilişkilendirilmiştir. Birçok ülkede sarı korkaklığı, hasedi simgeler. Bir zamanlar hastalıklarda sarı bayrakla simgelenirdi. Amerika’da savaştan veya önemli bir badirenin ardından evine dönen insanların eşyalarına sarı kurdele bağlanır. Çin ve Güneydoğu Asya da sarı kraliyet sembolüdür. Sadece imparator sarı giyebilir, bu da onun güneşe denk olduğunu gösterir. Doğu düşüncesinde hükmetme ve ben merkezci duyguları simgeleyen ve sarı ateş elementleriyle ilişkili olan solar çakranın rengidir.
Yeşil: İlkbahar, dolayısıyla da gençlik, umut ve sevincin ama aynı zamanda bozulmanın rengidir. Çoğunlukla kıskançlığı simgeler. Çoğu kültürde genel olarak bereketin simgesi olan bir Yeşil Adam vardır. Hristiyan kilisesi Yeşil Adamı dirilişin simgesi olarak görür. Doğu düşüncesinde sevgi ve şefkatle ilgili tohumların saklı olduğu kalp çakrasının rengidir.
Mavi: Göğün rengi olarak, boşluk, sonsuzluk ve tanrısallığın sembolüdür. Beyazdan sonra, en saf renk olan mavi dinginlik, tefekkür ve entelektüelliğinde simgesidir. İskandinavya da birinin mavi gözlü olduğunu vurgulamak onun saf ve kolay kandırılabilir olduğunu ima etmektedir. Budistler istikrar ve güç sembolü olarak kabul ederler. Roma sanatında tevazuu, eski Mısır’da hakikati simgelerdi. Doğu düşüncesinde arınmayla ilgili karma tohumlarının saklandığı boğaz çakrasının rengi mavidir.
Pembe: Batı kültüründe geleneksel olarak dişiliği ve tenselliği simgeler. Kız çocuklarının pembe giydirilmesi aslında Batıya ait bir gelenektir. Pembe göğüs kanseri bilinçlendirme kampanyasının da resmi rengi olmuştur.
Mor ve Eflatun: Elde edilmesi eski tarihlerde çok zor olduğundan mor, ilkçağdan beri çoğu kültürde lüksün, varlık ve gücün sembolü oldu. Kırmızının tutkusu ile mavinin akılcılığı arasında dengede olan mor ılımlılık ve düşünülerek atılmış adımları da simgeler. Avrupa da bir zamanlar “yarı yas” rengi kabul edilen moru Katolikler, Paskalya ve Noel öncesinde rahipler giyerler. Bu İsa’nın ölümü ve yeniden dirilişini simgeler. Menekşe sembolik olarak aşırılıktan merkezdeki beyaza yani alçakgönüllülüğe değişimi gösterir. Beyaz menekşe masumiyeti, mavi menekşe sadakati simgeler. Doğu düşüncesinde tepe çakrasının rengi mordur ve kendini bilme, en yüksek şuurluluk ya da aydınlanma ile ilişkilendirilir.
Beyaz: Çoğu kültürde saflık, masumiyet ve kutsallık sembolüdür. Ama Çin, Japonya ve Hint geleneklerinde ölüm ve yasla ilişkilendirilir. Budistler için beyaz, ışık ve saflık simgesi “Lotus Çiçeği”ni ve bilgiyi çağrıştırır. Amerikan yerlileri için ruhu, Sufizm’de bilgeliği simgeler. Bazı barış örgütleri beyaz tüyü barış sembolü olarak benimsemiştir. Batı dünyasında gelinler, vaftiz edilenler masumiyet ve arılık sembolü olarak beyaz giyerler.
Siyah: Herhangi bir rengin ya da ışığın olmadığı zaman ortaya çıkan siyah ise aslında nötr olmasına rağmen çoğunlukla kötülüğü ve gizliliği simgeler. Keder, talihsizlik ve ölüm çağrışımlarıyla öte alemle de ilişkilendirilir. Avrupa’da siyah karga kötü talihi, hastalığı ve ölümü simgeler. Astrolojide siyah adını zaman, yaşlılık ve ölümle özdeşleştirilen Satürn’den alan Satürn gezegenini temsil eder.
Gri: Çoğunlukla kasvet, kimliksizlik ya da belirsizlikle ilişkilendirilir. Siyan ile beyaz arasında bir denge oluşturduğundan meditasyonun da temel renklerindendir.
Kaynak: Renklerin anlamları Kökenleri ve anlamlarıyla Semboller & İşaretler kitabından alınmıştır.

1 Nisan 2012 Pazar

Dünya meyvelerine sembolizm açısından bir bakış!...


Meyve dünyanın birçok bölgesinde bereket ve ölümsüzlük simgesi olarak görülmektedir. Tanrılara besin sağlayan Yaşam Ağacı ile sıklıkla ilişkilendirilen meyve, gelecek kuşakların tohumunu barındıran görkemli bir üründür. Birçoğuna dinsel kitaplarda da yer verilmiş, hatta bazıları insanın “Cennetten Kovuluşu” nun simgesi haline gelmiştir. Gelin dünya meyvelerinin bazılarına yüklenen sembolik anlamlara birlikte göz gezdirelim.


Elma: Avrupa’da aşk, bereket, gençlik ve ölümsüzlük simgesi olarak kabul edilir. Dairesel biçimi sonsuzluğa işaret eder. Bilgi Ağacı ile çokça özdeşleştirilmiştir. Kelt topluluklarında ölüm sonrası yaşam ve bereket sembolüydü. Çin’de barış işaretidir. İncil’de Havva’nın yediği yasak meyvedir ve yoldan çıkmayı, günahı simgeler.
Şeftali: Çin ve Japonya’da ölümsüzlükle, çiçeği de ilkbahar ile özdeşleştirilmiştir. Taoistler ve Avrupalılar bekaretle de ilişkilendirirler. Roma evlilik tanrısı Hymen’in kutsal meyvesiydi. Bakir ve çocuk İsa ile birlikte resmedildiğinde, Hristiyanlıkta kurtuluşu simgeler.

 
İncir: Evrensel denebilecek bir bereket sembolüdür. Yaşam Ağacını temsil eder ve hem erkeklik hem de dişiliği simgeler. Yaprağı erkek, meyvesi dişidir. İbrani geleneğinde barış ve bolluğu temsil eder.

Üzüm: Şarapla ilişkisi üzümü şenlik, haz ve bereket gibi temalarla Roma tanrısı Bacchu’a bağlar.

Domates: “Aşk Elması” olarak bilinen domates Avrupa’ya ilk gelişinde afrodizyak sayılırdı. Kilise onu günahla bir tutup yasaklamakta gecikmemişti.

Ananas: Batı Hint Adalarında caydırıcılık ve konukseverlik olarak ikili bir sembolü olan Ananas ABD’de konukseverlik işareti olarak kabul edilir.
Nar: Parlak tohumlarla dolup taşan, güneşle ilişkilendirilen bir bereket ve yaşam kanı simgesidir. Yunan mitolojisinde gençleşmeyle özdeşleştirilmiştir. Hristiyanlar yeni yıl akşamı eşiklerinde bir nar parçalayarak gelecek yılın evlerine bereket getirmesini dilerler.

Limon: Ekşi tadı limonu burukluk ve düş kırıklığı ile ilişkilendirir. İbrani geleneğinde yüreği simgeler.

Portakal: Çiçekleri ve meyvesinin aynı anda çıkışı portakalı bereket simgesi haline getirmiştir. Çinliler şans getirmesi için yeni yılın ikinci gününde portakal yerler, bu da meyveyi ölümsüzlükle ilişkilendirir.
Armut: Sevgi ve analığı sembolize eder.

Kavun: Bereket, tatlılık, nem ve canlılığı temsil eder. Hızlı büyümesi yaratıcı gücün ifadesidir. Kuzey Avrupa da ender bulunurluğu onu bir zamanlar zenginlikle özdeşleştirmiştir. Çin de düğünlerde kullanılır.

Su Kabağı: Çoğu kültürde yaygın biçimde yaratılışı ile bağdaşlaştırılmıştır. Şifacılık ve doğaüstü güçlerle sıklıkla ilişkilendirilir.
Mango: Tanrıların meyvesi denilen mango bir Hindu aşk ve bereket simgesidir. Yaprağı hayatı temsil eder ve uğur getirmesi için kullanılır. Şal deseni diye bilinen motif 15.yüzyıla ait bir mango motifidir.

Hurma: Hurma ağacı Arapların Yaşam Ağacı sembolüdür. Çöl ortamında besin sunmasıyla yaşam ve dayanma gücünü temsil eder. Meyvesi eski Mısır ve Ortadoğu’da bereket sembolüdür.


Kartal ÖZAL
Kaynakça: Kökenleri ve anlamaları ile Semboller&İşaretler kitabından alınmıştır.