Cumartesi günü engelliler yararına bir seminer
vermek için Lefkoşa’daydım. Pazartesi günü Girne’de bir doğal taş dükkanına
girdik, eşim birkaç taş aldı ve bende hayatımda ilk defa kendim için birkaç taş
satın aldım. Kaderin kırmızı ipi eşimin aldığı küçük bir bilekliği düşürmesini
sağladı. Bunun üzerine Nişantaşı’nda Pasaj 73 de olduğunu duyduğum Doğal Taş
dükkanına doğru çekildim. Doğal Taş ve özellikle Kuvarsa ömrünü adamış, Türkiye’nin
her yanını gezerek taşları toplayıp işleyen, sevgili Ş.Erhan Köksal’la bir süredir
tanışmak istiyordum. Dükkan ve elbette Erhan bey girer girmez enerjinizi
değiştiriyor. Sizi taş dünyasına doğru ucu bucağı belirsiz bir yolculuğa
çıkarıyor. Erhan bey, bir ara “Hepsinin üzerinde kalın kabuklar var. İnsanlar
dışarıdan bakınca onu görüyor ve yanlarından geçip gidiyorlar. Ben sizin
insanlara yaptığınız gibi, taşın içine bakıp içindeki güzelliği dışarıya çıkarıyorum.
Bir nevi taş bilimcisiyim” diyince tamda neden buluşmamız gerektiğini anladık.
Taşlar üzerine iki saat süren bir sohbetten sonra yepyeni bir farkındalıklarla
ayrıldım dükkandan. Bu farkındalığın bir miktarını onunda iznini alarak sizinle
paylaşmak istiyorum.
“Dünyada bilinen süs taşı sayısı 200 civarında. Bunlardan
40-50 tanesi çok bilinen süs taşlarıdır, ama enerji taşlarının kralı Beyaz Kristal
Kuvarstır” diyor Erhan bey. “Çünkü beyaz kristal kuvars gök kuşağındaki tüm
renklere sahiptir ve çok kolay bulunur. Kuvars trigonaldir. Yani üçgen ve
pramitlerden oluşur. Bu sayede kaynaktan gelen enerjiyi toplayabilme,
depolayabilme ve dağıtabilme özelliği taşır. Yaydığı enerji insanların yaşam
enerjisinin frekansına eşittir. Ayrıca kuvars programlanabilme özelliğine sahip
tek taş grubudur. Tarih boyunca tüm dinler ve şifacılar kuvarsa kutsallık atfederek
kullanmışlardır. Bunun sebebi “tefekkür” dür. Tefekkür, eserinden
yarattıklarından Allah’a ulaşmaktır.” diye de ekliyor.
Kuvars grubundan olan taşlardan bazıları şunlarmış;
Agat (akik): Sadece akik
kuvarsın bile yüzlerce farklı çeşidi varmış. Kan dolaşımı ve tansiyonu
dengelediğine inanılıyor.
Amatist: Ruhsal gelişim içinmiş. Halk arasında büyüye karşı koruduğuna inanılırmış. Mor rengi altıncı çarka olan 3.göz çakrası ve yedinci çarka olan tepe çakrasına denk gelir. Kara sevda ve tutkuların şifası olarak da görülüyormuş.
Krizoprast: Sinirsel gerilimleri alırmış. Neşe ve huzur verdiğine inanılıyor. Kalple ilgili sorunlarda kullanılıyormuş. Dördüncü çarka olan kalp çakrasına denk geliyor.
Mavi kalsedon: Troid ve metabolizma dengelediğine inanılıyor. Kendini ifade etmeyi kolaylaştırıyormuş. Mavi rengi beşinci çarka olan boğaz çakrasına denk gelir.
Obsidyen: Özellikle çok hassas kişilere karşı koruyucu etkileri varmış. Negatif durumları yok edici olduğuna inanılıyormuş. Kabus görme, gelecek korkusu ve ümitsizlik için kullanılıyor.
Amatist: Ruhsal gelişim içinmiş. Halk arasında büyüye karşı koruduğuna inanılırmış. Mor rengi altıncı çarka olan 3.göz çakrası ve yedinci çarka olan tepe çakrasına denk gelir. Kara sevda ve tutkuların şifası olarak da görülüyormuş.
Krizoprast: Sinirsel gerilimleri alırmış. Neşe ve huzur verdiğine inanılıyor. Kalple ilgili sorunlarda kullanılıyormuş. Dördüncü çarka olan kalp çakrasına denk geliyor.
Mavi kalsedon: Troid ve metabolizma dengelediğine inanılıyor. Kendini ifade etmeyi kolaylaştırıyormuş. Mavi rengi beşinci çarka olan boğaz çakrasına denk gelir.
Obsidyen: Özellikle çok hassas kişilere karşı koruyucu etkileri varmış. Negatif durumları yok edici olduğuna inanılıyormuş. Kabus görme, gelecek korkusu ve ümitsizlik için kullanılıyor.
Opal: Ümidin sembolüdür. Opal taşıyan insanın görünmez olduğuna
inanılır. Amatist gibi altıncı çarka olan 3.göz çakrası ve yedinci çarka olan
tepe çakrasına denk geliyormuş.
Pembe kuvars: Stres giderici olup, hata duygularını, korkuyu ve öfkeyi azaltır. Huzur ve duygu yüklüdür.
Pembe kuvars: Stres giderici olup, hata duygularını, korkuyu ve öfkeyi azaltır. Huzur ve duygu yüklüdür.
Kristal kuvars: Terapi kürlerinin en
önemlilerindendir. Zihinsel, bedensel ve ruhsal enerjiyi artırır. Ortamdaki tüm
negatif olumsuzlukları iter. Meditasyon için çok uygundur.
Sitrin kuvars: Vücudumuzun tüm dokuları ile
etkileşerek güçlendirir. Cilde serinlik ve tazelik verir. İçimizdeki gücün
sembolüdür. Aşk ve zenginlik sağlar. Sitrini ucu aşağı gelecek şekilde
boynunuzda taşımanız gerekmektedir. Bu size güven ve evrensel güç sağlar. Bir
diğer adı da Tüccar Taşı olan Sitrini, inanan kişiler kasalarına koyarlarmış.
Bunun nedeni onların parasal güçlerini arttırdıklarına inancıdır. Mavi rengi ikinci
ve üçüncü çarkalara denk gelir.
“Taşları bir heykeltıraş gibi işlemek, şeklini değiştirmek, takı veya obje
yapmak enerjilerini bozmaz” diyor Erhan bey. Ama bileklik, kolye vb takılarda
kullanılan çoğu taşın eritilerek döküldüğünü, asitle yıkandığını, sıkıştırılıp
fırınlandığını, dolayısıyla da içlerindeki asılardır birikmiş enerjinin yok
edildiğini eklemeden duramıyor. Görsel olarak uyum içinde olan o mükemmelliklerinin
altında adeta içlerinin boşaltılmış olduğunu belirtiyor. Onun önerisi yaşam
alanlarınızı kuvarsı, hangi renkte olursa olsun mutlaka sokmanız. Boyutu da çok
fark etmez diyor. Önemli olan sizin ona yüklediğiniz anlam ve manayı size
hatırlatacak bir yere koymanız ve enerjisine kendinizi bırakmanız. Bu arada tek
bir taş olursa çeşitli şekillerde temizlenebilir, ama en kolayı direk suyun
altında birkaç saniye tutmakmış. Ama anahtarlık veya kolyede yan yana 6-7 tanesini
bir arada kullanıyorsanız onlar birbirlerini temizlerlermiş. Dükkandan
çıktığımda artık benimde bütün kuvars ailesinin reisi olan bir kristal kuvarsım
olmuştu. Artık
dağlık alanlarda veya deniz kıyısında gezerken etrafıma daha dikkatli gözlerle
bakacağım.
Aşkla
kalın,
Kartal ÖZAL
PDR ve Davranış Bilimi Uzmanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkürler!...