Her insan yaşamının bir bölümünde
mutlaka bir rehbere ihtiyaç duyar. Bu bazen bir öğretmen, yakın bir dost,
mahallede örnek aldığımız bir büyüğümüz, kitabını okuduğumuz bir yazar olur.
Bazen sorunlar daha büyür, bir danışmana, yaşam koçuna, belki bir psikiyatristin
özel desteğine ihtiyaç duyarız.
Genelde bir uzmandan faydalanmak ve yardımını
almak istiyorsak sıklıkla belli unsurlardan faydalanırız. Mesela arkadaşlarının
bu konudaki deneyim ve tavsiyeleri birçok kişi için önde gelir. Bazen de yardım
almayı seçtiğimiz kişi kitabını okuduğumuz bir danışman-yazar, medyada
karşımıza sıkça çıkan, görüşlerini dikkatle ve ilgiyle izlediğimiz bir isim,
ilgilendiğimiz bir destekleyici tedavi tekniğinin yakınlardaki profesyonel
uygulayıcısı olabilir. Yıllar içinde birçok uzmanla tanıştım, birçoğundan örgün
eğitimde veya ücretli çalışmalarında sayısız eğitim aldım. Psikoloji, sosyoloji
ve felsefe başta olmak üzere, dalında uzman olan birçok hekimi ve/veya
destekleyici tedavi uygulayan birçok uzmanı yakından tanıma fırsatı buldum.
Elbette birçok eğitimde verdim, öğrencilerim de oldu.
Kendi çalışma yöntemimi uzun yıllar
önce varoluşçu ve hümanist psikoloji, aile dizimi ve regresyon çalışmaları
üzerine temellendirmiş bir danışman olarak, danışanlarım bu birbirinden farklı görülen
disiplinler arasında nasıl bir kombinasyon oluşturduğumu ve ne vaat edebileceğimi
sorduklarında onlara genelde şu sorularla karşılık veriyorum.
§
Şu an içinde
bulunduğunuz ruh halinin ve yaşadığınız sıkıntıların, tam olarak ne zaman
başladığının farkında mısınız?
§
Bu konuda daha önce kimlerden
veya hangi uzmanlıklardan yardım aldınız?
§
O kişilerin sizinle
görüşürken hangi yöntem ve tekniklerden yararlandıklarından ne kadar haberdarsınız?
§
Yapacağımız görüşme
veya görüşmelerin sonunda hayatınızda nelerin değişmesini veya gelişmesini
bekliyorsunuz?