31 Ocak 2018 Çarşamba

Bugün Aslında Dündü - Groundhog Day

Bu hafta Sinema Salısı’nda geçen hafta işlediğimiz “Şimdiki An’da kalmak” kavramı üzerine çekilmiş olan en iyi felsefik mizah filmlerinden birini izledik. Bill Murray’nin zamanda kapana kısılıp kaldığı kült komedi filmi “Bugün Aslında Dündü - Groundhog Day”

Film konusunu bu hafta cuma gününe denk gelen 2 Şubat tarihinde Pensilvanya Eyaletinde Groundhog Day , yani “Dağ sıçanı günü” adıyla kutlanan şenlikten alıyor. 

Folklorik hikayeye göre, eğer bir dağ sıçanı, 2 Şubat tarihinde kafasını topraktan çıkarıp göğe bakar ve havanın bulutlu olduğunu görürse, bahar beklenen daha erken gelirmiş. Lakin eğer dağ sıçanının karşılaştığı manzara, güneşli bir gün ise, ağır kış şartlarının o yıl ikinci defa yaşanacağına delaletmiş.

Harold Ramis‘in yönetmen koltuğunda olduğu, efsaneleşmiş bir komedi filmi “Groundhog Day”. BAFTA Jürisi tarafından, En İyi Özgün Senaryo dalında ödüllendirilen, Amerikan Ulusal Sinema Cemiyetinin, 20. yüzyılın en başarılı komedileri arasında gösterdiği film tam bir deha ürünü. Filozof Stanley Cavell’in, New York Times’ın “Sizce 20. yüzyılda çekilen ve bundan 100 yıl sonra izlenecek, tartışılacak ve hatırlanacak film nedir?” sorusuna “Bugün Aslında Dündü” yanıtını vermesi filmin ne kadar değerli bir bakış açısı aktardığını yeterince anlatıyor.

Film, “Groundhog Day” kutlamalarından bir gün önce başlıyor. Bill Murray’nin canlandırdığı aksi hava durumu sunucusu Phil Connor, küçük bir kasaba olan Punxsutawney‘e doğru yola çıkar, aynı gün kasaba yoğun bir tipi yaşanır. Sonraki gün, yani 2 Şubat sabahı, radyoda çalan Cher’in dünyaca ünlü şarkısı “I Got You Babe” ile uyanan Phil, başına geleceklerden habersizdir. Tipi sebebiyle kutlamaların iptal olduğunu öğrenip, kasaba sakinleriyle dalga geçen birkaç cümleden sonra, erken bir saatte yatağa döner. Uyandığında, radyoda aynı şarkının çaldığını duyarız. Phil, çok geçmeden 2 Şubatın tekrar yaşandığını fark eder. Kendisi, aynı günü arka arkaya yaşayacağı sonsuz bir döngünün içinde kapana kısılmıştır. Phil’in, bu döngüyü kırmak için izlemesi gereken yol, mizahın, günümüz dünyasında felsefenin ayakta kalan tek kalesi olduğunu kanıtlayan bir filmin ortaya çıkmasını sağlar.

“Farkında olmayan, bir uyurgezer gibi uyuyan sıradan bilinçler için geçmiş ve gelecek gerçektir, şimdiki zaman gerçek değildir. Sadece uyandığın zaman şimdiki zaman gerçek olacaktır. Geçmiş de gelecek de gerçek olmayacaktır.” OSHO

Osho’nun yukarıda bahsettiği “sadece uyanmış ruhlar için şimdiki zaman gerçektir” düşüncesi film içinde ana karakterin zamanın sonsuz döngüsü hapsolmasıyla hayat buluyor. Çünkü yaşanan her gün aslında onun için dündü. Yas döneminin döneminin 5 evresi üzerinden baktığımızda film daha ilginç hal alıyor. Yani inkâr, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme. Ana karakter böylece önce inkar, ardından hedonizme düşüp, sonrasında depresyona uzanıyor yolculuğu. Sonunda ancak kabullenme evresine gelince, hayatı değiştirmenin yolunun, kendisini değiştirmekten geçtiğini anlıyor. 

Farkındalıkla hareket ederek zamanın ona gösterdiklerini ezberlemeye ve insanlara yardımcı olmaya başlıyor. Günü kendisi için değil de başka insanlar için mucize gibi görünebilecek katkılar sağlayıp bir tür “süper kahraman” oluyor. Ne de olsa yaşanan günün senaryosu tamamen ezberinde. Bu eşsiz deneyimin içinden geçerken An’ların farkına varıyor. Geçen hafta konuşmuştuk, ancak bilinçli farkındalıkla geçmişe gider ve onu değiştirirseniz “geleceğinizi değiştirebilirsiniz”.

Sevgiyle ve aşkla kalın,
Kartal ÖZAL
PDR/Davranış Bilimi Uzmanı/Regresyon Psikoloğu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler!...