Terapist - Yazar Jasmin Lee Cori’nin “Var’olan
Annenin Yok’luğu” kitabından on temel “İyi
Anne” mesajını paylaşacağımı söylemiştim. Hadi biraz inceleyelim. Bakalım
“İyi Anne” mesajı olduğunda veya olmadığında neler oluyormuş.
1.Burada
olduğun için mutluyum: Bir çocuğun daha anne karnından
itibaren duyması gereken ilk mesaj budur. Bu mesaj bebeğe değerli ve istenen
biri olduğunu hatırlatır.
Bu mesaj alamazsak “Belki de burada olmamalıyım. Burada istenmiyorum.” sonucunu
çıkarabiliriz.
2.Seni
görüyorum, sen gerçeksin: Bir anne bu duyguyu uyumlanıp,
çocuğuna ayna olarak verebilir. Annenin en önemli rollerinden biri yansıtıcı
olabilmesidir. Örneğin neyi sevdiğini, neye önem verdiğini bilir.
Alışkanlıklarına değer verir. Böylelikle çocukta kendisini tanıyacaktır.
Eğer anne tarafından görülmediğimizi hissedersek, “görünmez olduğumuz ve gerçekte var
olmadığımızı” düşünebiliriz. Bu bizim aşk, kariyer, arkadaşlıklar gibi
alanlarda fark edilebilmek için kendi kimliğimizi feda edebilmemize yol açar.
Kötü alışkanlıklar veya arkadaşlıklarda kaybolup annemizin bizi yeniden bulma
çabasına girmesini umabiliriz.
3.
Benim için özelsin: Bu mesaj çocuğa olduğu tüm haliyle
kabul edildiğini hissettirir. O zaman bebek kendisini başkalarıyla yarışırken
bulmaz.
Eğer olduğumuz gibi kabul edilmezsek, kabul
edileceğimiz kişi olmak için kendimizden ödün veririz. Bu bizim sadece
onaylanma ihtiyacı için kendi yaşamımızdan vazgeçmemiz anlamına gelir.
4.
Sana saygı duyuyorum: Bir anne bu mesajı çocuğunun
kararlarını, seçimlerini kabul ettiğini, onun eşsizliğini desteklemek için
kullanmalıdır. İçten bir şekilde kendisine saygı duyulduğunu ve sevildiğini
hisseden çocuk, ailesini taklit etmek ve kopyalamaktansa yeni şeyler keşfetmek
için teşvik olur.
Eğer bize saygı duyulmadığını hissedersek, öz
değerimizi kaybederiz. Bu durum değersizlik duygumuzun temelini oluşturabilir.
Böylelikle kendi ayaklarımız üzerinde durmaktansa, başkalarına bağımlı
kişiliklere dönüşebiliriz.
5.Seni
seviyorum: Sevgiyi ifade etmenin en etkili yolu,
sadece söylemek değil, dokunuşlar, yüz ifadesi, gösterilen özenle
desteklenmesidir.
Yeterli sevgi akışı olmadığında, “Başkalarının istediği gibi biri olursam
sevilirim” gibi yanlış bir inanç kalıbı geliştirebiliriz.
6.İhtiyaçların
benim için önemli. Benden yardım isteyebilirsin: Bu
bir öncelik duygusunu ifade eder. Bu çocuğa ihtiyaçlarını benden saklamak ve
onları kendi başına karşılamaya çalışmak zorunda değilsin demektir. Bazen “Her şey yoluna girecek” diyen bir anne
gerçek bir sığınak olabilir.
Annenin bizim ihtiyaçlarımızı karşılamayı
istemediğini hissedersek, “İhtiyaçlarım başkaları için yük, ihtiyaçlarım
öncelikli olmamalı” kanaatine kapılabiliriz. Bu derin bir yalnızlık getirir.
7.
Buradayım. Sana zaman ayırırım: Bu bir rahatlık ve
güven hissi sağlar. “Hayatın boyunca var
olacağım.” demektir. Bu ayrıca annenin destek olabildiğini gösterir. “Yapabilirsin. Arkandayım.” sözleriyle
öz değerimizi yükseltebilir.
Eğer anneden bu konuda desteklenmezsek, kimsenin
bize gerçekten değer vermeyeceği düşüncesini geliştirebiliriz. Bu yetişkinlikte
yuva algısı oluşturmakta sıkıntı çekmemize neden olabilir.
8.
Seni güvende tutarım: Güvende olmak hissi bir çocuk için
dışa yönelmenin ve rahatlamanın temel unsurudur. Çünkü arkasındaki anne bir “ilk müdahaleci” dir. Koruyucu kalkanı
bizim kendimiz olmamızı sağlar.
Güvende hissetmezse dünyanın içine kendisini
bırakmaz, kendisini ve dünyayı keşfedemez. Böylelikle yaşam amacından da
uzaklaşmış olur. O zaman içe döner ve savunmacı bir kişilik geliştirir. Korunma
hissi olmazsa, yaşam karşısında kendimizi ezik hissederiz. Bu bizi kabuğumuzda
saklanmaya iter. Beyaz atlı prensi bekleyerek bütün bir ömrü harcayabiliriz.
9.
Bende huzur bulabilirsin: Birincisi, korunaklı bir alanı işaret
eder. İkincisi annenin ulaşılır olduğunu gösterir. Herkes oynamak zorunda
olmadığı, kendi gibi olmaktan çekinmediği bir yere ihtiyaç duyar. Bu kişilerde
sağlıklı bir “ait olma” duygusu
geliştirir.
Anne ile olmak sürekli diken üstünde olmak, eleştirilmek
ve yargılanmak durumuna dönüşürse, bu bizi çok yanlış eş veya yaşam seçimlerine
götürebilir. Dahası artık dönebileceğimiz bir anne kucağı da olmadığından
partnerimizin insafına kendimizi bırakabiliriz.
10.
Senden hoşlanıyorum. İçimi aydınlatıyorsun: Sadece saygı
duyulmak değil, çevremizdekilerin bizim varlığımızdan keyif aldığını
göstermesi, bizimde tüm ışığımızın ortaya çıkmasına neden olur. Küçükken harika
yaptığınız şeylerde nasılda desteklendiğinizi hatırlayın.
Eğer bu duyguyu alamazsak kendimiz sabote etmemiz
kaçınılmazdır. Artık ışığımız parlamayacağından, sadece başkalarının
manipülasyonlarıyla ilerler, asla kendimize güvenemeyiz.
Sevgiyle ve aşkla kalın,
Kartal ÖZAL
PDR/Davranış Bilimi Uzmanı/Regresyon Psikoloğu