Facebook ta Spiritüel Filmler adlı bir sayfa var.
Kurucusu sevgili Hasan (Sonsuz) Çeliktaş. (Sonsuz’u bilenler bu alanda ne kadar
özverili katkıları olduğunu da bilir). Bu sayfada üyeler izlediği, beğendiği spiritüel
film ve belgesellerden alıntıları, özel bölümlerini, izlenimlerini ve varsa
eleştiri ve katkılarını link vermeden üye olan diğer dostlarla paylaşıyor. Dostlardan
biri The
Universe - Multiverse Parallel Universes adlı belgeselin
paylaşımını yapınca çok keyifli paylaşım ve katkılar olmuş. Ben bazı bölümleri
okuyunca “dostlarla paylaşmadan olmaz” diye düşündüm. Ancak ben elbette sevgili
Nesrin Hanımdan paylaşım konusunda iznini alarak, keyifle okuduğum yorumlarını sizlerinde
okumasına ve bu konuda biraz olsun düşünmenize vesile olmak istedim.
Önce Nesrin hanımın yorumuna yer verelim;
“Paralel
evrenlerimizin hepsi aynı anda vardır ama biz içinde olduğumuzu sandığımız tek
bir evrenimizdeki farkındalığımızı yaşarız. Potansiyel diğer evrenlerimizde
yolculuk yapan diğer ben'lerimiz bize uyarı mesajları gönderebilir. Bu paralel
evrenin birinci faydasıdır. İkincisi, diğer evrenlerimizi istersek iptal
edebiliriz, istersek o evrenlere geçiş yapabiliriz. O evrenler bazen rüyalarda
iptal edilir, bazen bilinçaltı zihin kayıtları temizlenerek iptal edilir. Yani
bağlı olduğumuz geçmiş hikayelerimizden özgürleşerek yaparız bunu. Geçmişten
gelen ve acısını çektiğimiz seçimlerimizin enerji kayıtlarını silmemiz, bizi
diğer paralel evrenlerimizden de özgürleştirir ve güçlendirir.
Zaman
aslında bir çark gibidir. Bu çark aynı anda, sonsuz sayıda koridor içererek
döner. Bu koridorların her biri bizim seçimlerimizin koridorlarıdır. Hayatımız boyu
kaç seçim yaparız, bir düşünsek. "Kuantum evreninde ne zaman bir seçim
yapılsa, bir evren daha doğar". Asıl olan öz varlık, o çarkın ortasında
oturur ve bütün koridorları görür. Bütün koridorlarda dolaşan sayısız eş ben
vardır. Ama o benler sadece kendi koridorunun içini görür. Yani kendi lineer
zamanını... Öz beniyle irtibat kurabilen eş benlerden herhangi birisi, böyle
bir gerçeğin farkına vardığında bu bilgiyi kullanabilir. Bu büyülü bir şeydir. Bu
büyüyü yaşamak için “varlığımız olduğunu sandığımız” tüm “şey”lerden özgür
olmak şartı vardır. İsmimiz, cismimiz, kütlemiz, malımız, mülkümüz, zincirlerimiz,
sevgilerimiz, düşkünlüklerimiz, vs sonsuz sayıda bizi biz yaptığını düşündüğümüz
ŞEY vardır. HİÇ olmak kolay değildir. Bu arada bu HİÇ olma halinin sürekli
olmasına gerek yoktur. Bir saniyeliğine bile bunu yakalayıp kullanabilen kişi çok
şey yapabilir. Çünkü o bir saniye, bizim ölçüp biçtiğimiz bir saniyenin
yetkilerinden çok daha fazlasına sahiptir” diyerek bitirmiş paylaşımlarını.
Birçok yazımda
belirttiğim gibi adı ne olursa olsun, ister geçmiş yaşam, ister nlp, kuantum, nefes,
hipnoz veya psikoterapi, tüm bireysel çalışmalarda yapılan, aslında doğru uygulanabiliyorsa,
kişinin kendi öz beni ile temas kurabilmesine aracı olabilmektir. Her
seçimimizle oluşan yeni paralel evrenlerimizin, bizi ne kadar derinden etkileyebildiği,
geçen günlerde üzerine uzunca yazdığım gibi, ruhunuzun üzerinde nasıl sert
kabuklar oluşturduğu çok açık.
Geçtiğimiz günlerde “Şelaleye doğru hızla akan bir nehirdeyiz. Hayatınızda bugün yüz yüze
geldiğiniz tüm güçlükler, tüm felaketler, büyük bir ihtimalle, nehrin çok
yukarısındayken verebileceğiniz daha farklı kararlarla önlenebilirdi”
diye yazmıştım.
Bazen kelimeler yetmez.
“Ruhun Kabuğunun Kırılması” nedir?
“Astral Temizlik” neden yapılmalıdır? ile “Kısa dönemli çözümler, uzun dönem sorunlarınızın nedeni olur!...”
adlı yazıları okuyup bu yazılanlarla zihninizde birleştirmek üzere biraz düşünün.
Bence zihninizde yakalayabileceğiniz açılımlar, size kimsenin yardımcı
olamayacağı kadar derin fayda sağlayabilirler.
Yaşam sizden size
yansıyandır…
Aşkla kalın…
Kartal ÖZAL
PDR ve Davranış Bilimi
Uzmanı
Not: İlgili yazılarımın
linklerini ekliyorum…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkürler!...